Kapı Kapı Doktor Aramak

Hastanenin girişindeki "Mutlu Aile Tablosu"

Nijerya'daki sağlık sistemi ve hastaneler üzerine yazarım elbet birgün diyordum ama o günün bu kadar kısa zamanda geleceğini hiç düşünmemiştim. Geçen haftamı üç değişik hastanede geçirip, sayısız yanlış teşhise maruz kalıp sonunda güvenli, temiz ( Nijerya şartlarına göre) ve donanımlı bir hastane bulunca çölde vaha bulmuş kadar sevindim. Fotoğraflarını paylaştığım hastane Abuja, Utako'daki Zanklin Hastanesi, doktor bir çift tarafından kurulmuş. Ön cephesindeki resim (yerel kıyafetli birbirine sarılmış bir aile) sebebiyle bende doğum hastanesi çağrışımı yapıyordu her zaman. Aslında pek yanıldığımda söylenemez. Hastanenin en ün saldığı iki branş kadın doğum ve çocuk hastalıklarıymış. Hastanenin dış görünüşü  insani aldatabiliyor, eski, boyası akmış, koltuklarının derileri sökülmüş, bekleme odasının tavanı yağmurun kuvvetli damlalarına yenik düşmüş şıp şıp akıtırken bu tabloya oldukça tezat oluşturan son model tvde de Nijerya'nın olmasa olmazı Nollywood filmlerinden biri oynuyordu; yine kim bilir kim kimi aldatıyor kim kime büyü yapıyordu... Bu manzaraya rağmen doktora bir sanş vermeye karar verdim. Aslında 41 derece ateşle hastane hastane gezecek dermanı kendimde bulamamıştım.

Hastane avlusundaki "Anne" heykeli

Doktorun odasına girince bazı kitapçıların kitap kapaklarını kaplamalarını daha da bir mantıklı buldum. Neymis efenim ambalaj herşey demek değilmiş. Hastanemize geri dönecek olursak NGde olan bizde rastlamadığım "kayıt parası"ndan bahsetmek istiyorum. Devlet hastanesinde de özel hastanede de doktoru görmeden önce kayıt yaptırıp kendinize hastane dosyası açtırmanız lazım. Abuja'da en az 5 hastaneye kayıt parası verip vicdan azabı çekmişliğim var. Bu hastanedeki kayıt ücreti de 180 TL'ye tekaabül ediyor. Doktoru gördükten sonra çeşitli fiyat aralıklarındaki odalari annem ve eşim tek tek gezdi sanki otelde oda seçiyoruz.😄Eşim NGli ben beyaz olunca hemşirelerin de dikkatini çektik. Hasta hasta onlara da hikayemizi anlattim🙈 

Hastanede hayat oldukça erken başlıyordu ve bebeğin tekmeleri yüzünden bütün gece uyuyamayan ben için bu sabah kuşu modları oldukcça can sıkıcıydı. Sabahın 6.48inde erkek oda servisi gelip odayi temizliyor, 7.20de restoran görevlisi yine erkek gelip kahvaltı siparişi alıyor, 7.30da sabah ayini yapılıyordu.Erkek olmalarına vurgu yapmamın nedeni 4.günün sonunda adeta vücudumun bir uzuva dönmüş olan tülbenti ve anneannemi yaad etmek. Kendisine özür ve saygılarımı iletmem lazım "yaa anane yaa bu devirde tülbentti napcam ben şal takıyorum sadece" deyince beni sallamayip yine de eşyaların içine koymuş ve iyiki de koymuş. Teşekkürler ileri görüşlü analarımız👏 

Hastanede kaldığım süre zarfında hiç almadığım kadar damardan antibiyotik ve serum aldım, kanımdaki bazı değerler yüzünden hiç görmediğim testlere maruz kaldım. Hatta bir ara kendimi lab faresi gibi hissettim ve korktum acaba beyazım diye mi hu ilginç testler dedim😂 Hemsirelerle aşırı iyi anlaştık, her insan ayrı bir hikaye. Sayelerinde hastanedeki günlerim çokta sıkıcı geçmedi. Benim sağlığıma kavuşmam için kendi inançlarına göre dualar ettiler ve bu durum beni çok ama çok mutlu etti💜 Unutmadan hastanede karşılaştığım iki ilginç cihaza da değinmek istiyorum. Ilki aşırı farklı, bende 2.Dünya Savaşından kalmış izlenimi uyandıran tansiyon aleti( fotosu ekte), ikincisi de portatif kaleme kadar bir dinleme aleti. Bebeğin kalp atışlarını dinlemenize, yaptığı seslerle hareketlerinin normal olup olmadığını anlamanıza olanak tanıyor. Hastalık süresince beni en çok endişelendiren bebeğin sağlığıydı. Allaha şükürler olsun kendisi gayet sağlıklı, 30 haftalık koca kafa bisi😄

Muhabbet koyu :)

Bana ilginç gelen tansiyon aleti

Edison'un Ampül Deneyinden kalma tüpler... Şaka şaka kan ilacım :)